Munzur Üniversitesi öğretim üyesi Yalçın Çakmak 5 Ağustos’ta yaptırdığı koronavirüs testinden olumlu sonucunu aldı. 22 Ağustos’ta tekrar PCR (Polymerase Chain Reaction- Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testi yaptıran Çakmak’ın sonucu bu sefer negatif çıktı. 3 Eylül’de Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde gireceği ameliyat nedeniyle tekrar test yaptıran Çakmak’ın sonucu tekrar negatif olarak açıklanınca ameliyat gerçekleştirildi.
Ortadan geçen 13 günlük mühletin akabinde rahatsızlanan Çakmak hastaneye giderek yaptırdığı testle koronavirüse tekrar yakalandığını öğrendi.
Sonuca kendisinin yanında hekimlerin da şaşırdığını ve mana veremediğini tabir eden Çakmak süreci şöyle anlattı:
“NEGATİF SONUCUNDA YANILMA ORANI ÇOK YÜKSEK”
“1.5 ay evvel ameliyat olmak için hastaneye gittim. Orada yapılan test sonucunda Covid-19’a yakalandığım söylenerek ameliyatım durduruldu. 15-20 gün karantinada kaldım. Daha sonra test yapıldı ve negatif çıktım. Bir hafta sonra, yani 3 Eylül’de ameliyat olmak için tekrar hastaneye gittim. Yeni bir test yapıldı ve sonucum negatif olduğu için ameliyata alındım ve taburcu oldum.
Birkaç gün evvel ise rahatsızlandım. Baş ağrısı, halsizlik, eklem yerlerimde ağrı, yüksek ateş belirtileri ile doktora gittim. Tomografi çekildi ve Kanımda yüksek oranda enfeksiyon , ciğerlerimde buzlu cam imajı tespit edildi. PCR testim de müspet çıktı.
Sonucu görünce tabipler da şaşırdı zira bu kadar kısa bir müddette Tunceli’de ikinci kere hastalığa yakalanan herhalde ben oldum.
Hekimler da şaşırınca bakanlığı aramış, “48 içinde bir test daha yapılsın” cevabını almışlar. Hekimlerin bana söylediği şey şu: Test sonucunda pozitifseniz, pozitifsinizdir. Fakat negatifseniz onda yanılma mümkünlüğü çok yüksek. Yani negatif çıkmış olsanız bile aslında müspet olabilirsiniz.”
“COVİD OLDUM KURTULDUM’ DİYE DÜŞÜNMEYİN SAKIN”
Covid-19’a birinci kere yakalandığında belirti göstermediğini lakin şu an hastalığı ağır biçimde geçirdiğini anlatan Çakmak, “Gece uykularımda nefesim kesiliyor. Boğuluyormuş hissiyle uyanıyorum.
“Covid oldum kurtuldum” diye düşünmeyin sakın. Gördüğünüz üzere yine bulaşıyor. Üstelik ikincisinde direkt çok makus semptomlar ile geliyor. Bilhassa de kuru öksürük ve boğulma hissi çok çok feci bir his.
Düşünsenize müspet çıkıyorum gerisinden 2 kere negatif çıkıp tekrar müspet çıkıyorum. O vakit bu testlerin hiçbir güvenirliliği yok. Yarın negatif çıktım ne olacak? Nasıl emin olacağım. Bu durumda potansiyel tehlike olarak ortalıkta geziyorsunuz. Testin negatifliğini bile doğrulayamıyor bakanlık” dedi.
PROF. DR. PALA: TÜRKİYE’DEKİ HADISELERIN BAKANLIK TARAFINDAN AÇIKLANMASI GEREKİYOR
Hususa ait uzman görüşüne başvurduğumuz Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kümesi Üyesi, Halk Sıhhati Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Çakmak’ın durumunun sık görülmediğini ancak imkansız da olmadığını söylüyor.
Tıp literatürüne bakıldığında Çin başta olmak üzere dünyada bu türlü olayların yaşandığını söz eden Pala, Türkiye’de ise bakanlığın bilgileri paylaşmadığı için tekar eden hadiseler konusunda net bilgiye sahip olunmadığının altını çiziyor.
Pala’nın açıklamaları şöyle:
-PCR testinin negatif çıkmış olması hastada hastalığın olmadığını gösteren bir durum değil. İki açıdan bu bu türlü. Testin alınma yönetemi ile ilgili dertler yaşanmış olabilir. İkincisi, test örnekleri çok iyi alınmış olsa bile o sıradaki virüs yükü nedeniyle olumlu çıkmamış olabilir. Bunlar PCR testinin ve hastalığın özellikleri nedeniyle karşılaşılan durumlardır.
-Öncelikle bu kişi olumlu olduğunda hangi klinik bulgularla geçiriyor hastalığı ona bir bakmak lazım. Literatürde, bizi korkutan kimi bilgilerimiz var. Bir kişi hastalığı güçlü bulgularla geçirmiyorsa virüsün varlığı tespit edilse bile tekrar bu hastalığı geçirme riski var. Yani bu dünyada karşılaşılmamış bir durum değil.
-Bir şahsa PCR test sonucu müspet dendiğinde bunun negatif olma mümkünlüğü çok düşük. Müspet denen olayların tamamını biz olumlu olarak var sayıyoruz. Fakat negatif dendiğinde müspet olma mümkünlüğü var. Dolayısıfla bu hadise için anlatılan öykü üzerinden şunu söyleyebilirim; Birincisinde hafif semptomlu ya da semptomsuz geçirmiş lakin virüsle karşılaşmış o nedenle PCR testi müspet çıkmış. Hastalığı hafif geçirenlerde bir bağışıklık gelişmediği için sonrasında tekrar hastalığa yakalanmış. Şayet şu an hastalığı güçlü olarak geçiriyorsa ve sonrasında da bir sorunla müsabakadan hastalığı atlatırsa muhtemelen artık kendisinde bir antikor gelişmesi beklenebilir.
-Şu ana kadar 10’dan fazla hadise duydum bu halde tekrar eden. Çok sık duymuyoruz fakat bu türlü olaylar var. Artık dünyanın da kabul ettiği üzere asemptomatiklerde bizim ikincil karşılık dediğimiz, bağışıklığın geliştiğini gösteren antikor meydana gelmiyor. Geçen hafta yayınlanan yeni bir makalede antikor gelişse dahi vakit geçtikçe o antikorların özelliğini yitirdiğine dair açıklamalar var.
“İNSANLAR BAĞIŞIKLIK KAZANMMIŞ ÜZERE DAVRANIYORLAR”
-Aşı tartışmalarında da bu bahis gündemde. Aşının sağladığı antikor kişiyi ne kadar koruyacak bilmiyoruz. 3 ila 6 ay ortasında değişebileceği argümanları var.
-Bu mevzuyla ilgili Türkiye’deki olayların Sıhhat Bakanlığı tarafından açıklanması gerekiyor. Şayet açıklanmış olsaydı şunu derdik örneğin “Türkiye’deki hastaların yüzde 1’i bu durumda”.
-İnsanlar Covid-19’u geçirdikten sonra güya bir daha tekrar etmeyecekmiş, bağışıklık kazanmışlar üzere davranıyorlar. Bakanlığın bu bilgileri izlemesi, bu inancın, hastalık sırasında çok gerçekçi olamayacabileceğini anlatmış olur.
-Yeterince bulgu göstermeyip PCR testi müspet olanlar üzerinde bir saha araştırması yapılmalı. Onlara antikor testi uygulanıp ne kadar mühlet kelam konusu olduğuna bakılarak topluma bununla ilgili verilmeli.
Cumhuriyet
