Olay, Esenler Mahmutbey Yolu, Sultangazi istikametinde 19 Nisan’da 20.00 sıralarında meydana geldi. Yol kenarındaki ağaçlık alanda boğazından bıçaklanan ve ağır yaralanan 38 yaşındaki Yıldız Gül kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan kuşkulu kardeş Kemal B. emniyetteki süreçlerinin akabinde Bakırköy Adliyesi’ne sevk edildi. Kuşkulu Kemal B.’nin savcılıkça sorgusu yapıldıktan sonra “Kardeşi taammüden öldürmek” hatasından tutuklanması talep edildi. Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan kuşkulu tutuklandı.

“BIÇAĞI ABLAMI KORKUTMAK İÇİN YANIMA ALDIM”

Kuşkulu Kemal B., savcılığa verdiği sözünde, “ablam geçmiş yıllarda birinci evliliğini yapmıştı. birinci eşinden boşandı. boşandıktan sonra iki çocuğunu alıp istanbul’a yerleşti. bu süreçte ablamla irtibatı kestik. ablamın tekrar 2’nci evliliğini yaptığını ve bu evliliğinden iki çocuğunun olduğunu öğrendik. bir buçuk yıl evvel ikinci evliliğinde sorun yaşayınca tekrar bursa’ya bizim yanımıza geldi. 3 ay evvel ablam yıldız şu andaki evli kocasını sevgilisine tehdit ettirmiş, bunu bana kendisi söyledi. Sevgilisi Vedat, ablam Yıldız’a ‘Eşin bu meskenden gidecek, ben çocuklarımla birlikte konutta benimle birlikte kalacak’ demiş. Olay gününe kadar ablama konuştuğu sevgilisinin yaşının çok küçük olduğunu bu türlü bir bağın olamayacağını söylüyordum. Ortamızda bu bahis ile alakalı tartışma oluyordu. Olay günü bu bahisleri görüşmek için ablamın konutuna gittim. Meskende biraz konuştuk, yaklaşık 1 saat meskende kaldım, sonra ablam ‘Telefoncuya uğramam lazım’ dedi. Bana ‘Sen de gel’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Konuttan çıkarken yanıma siyaha yakın tahta saplı yaklaşık 25 santim uzunluğunda olan bıçağı gerekirse ablamı korkutmak için yanıma aldım” dediği öğrenildi.

“OTOBÜSTE YAKALANDIM”

Kuşkulu Kemal B.’nin tabirinin devamında şunları söylediği öğrenildi: “Ablamla bahsettiğim sıkıntıları konuşuyorduk, kendinden 20 yaş küçük kişi ile evlenemeyeceğini söylüyordum. Bana ‘Ben istediğimi yaparım, kimse bana karışamaz’ dedi. Ablama bir tokat attım. O da benim başıma vurdu, bana hakaret etti, ben aşağı giderken başıma bir defa daha vurdu. Sonrasını hatırlamıyorum, kendime geldiğimde ablam olay yerinde yanımda yüz üstü yatar vaziyetteydi, kanın aktığını gördüm. Bıçak elimdeydi, Yakalanmamak için ablamın telefonunu ve cüzdanını yanıma alıp kabahat aleti bıçak ile birlikte kaçtım. Orta bir sokakta telefonu kırıp attım. Cüzdanı da hatırlamadığım bir yerde üste yanlışsız fırlattım. Bıçak koşarken üzerimden düşmüş, nerede düştü bilmiyorum. Gece Arnavutköy’de hatırlamadığım bir otelde kaldım. Bu otele kayıt yaptırarak girdim, 20 Nisan günü öğle Bursa’ya gitmek üzereyken otobüste yakalandım. Ablam Yıldız Gül’ü öldürdüğüm için pişmanım, ablam ben kaçarken canlı mıydı bilmiyorum. Ablama eziyet çektirme maksadım yoktu”

Cumhuriyet