Çelik’in açıklamalarından öne çıkan satır başları:

EMEKLİ AMİRALLERE SORUŞTURMA

Emekli amiraller tarafından yayınlanan ve siyasette makûs teşebbüsleri hatırlatan kanaatlerimizi sizinle paylaşmıştık. Yargı faaliyetini sürdürüyor, o hususa girecek değiliz. Bu süreç içerisinde AK Partiyi, ima eden sayın Kılıçdaroğlu ve birtakım CHP’lilerden gelen asla kabul edemeyeceğimiz tezler oldu. Bu metnin gece yarısı yayınlanmasında, değiştirilmesinde iktidarın sorumlu olduğu biçiminde açıklamalar yayınlandı.

Güya bu işin içinde birtakım arkadaşlarımız varmış da, kumpas kuruluyor üzere baştan aşağı yanlış açıklamalar oldu. Bu bildirinin gece yarısı yayınlanması konusunda dış müdahale sözkonusu olmuşsa, o vakit niye bu bildiriye imza atan birtakım emekli amiraller bunun fikir hürriyetine girdiğini açıklama uğraşına girdiler. Bir tanesi de saygısızca bizi kast ederek, ‘gece yarısı bildiriyi uykulu bir biçimde okumuşlar, sabah okuyunca göreceklerdir’ demiştir.

Çabucak bildiri yayınlanır yayınlanmaz, birtakım emekli generaller amirallerin bu bildirisine takviye verdiklerini açıkladılar. İçerikte bir yanlış varsa ‘şu anda yayınlananlar benim imzaladığım bildiride yoktu’ demedi. Hasebiyle bir bilgi varsa sayın Kılıçdaroğlu’nda, bunun içeriğine kim müdahale etmiş, yayınlanma zamanlamasını kim değiştirmiş, bu sorulması gereken sorudur.

Şayet bildiri değiştiyse yayımlayanlara soracaklardır. İktidarın bizim partimizin bu biçimde suçlanması, bu hareketteki gayrimeşruluğu örtmek için maalesef vesayetçi zihniyetin yeni bir eseri olarak bu halde suçlamalara girişilmektedir. Değiştirildikten sonra başka amiraller, ‘ben bunun arkasındayım’ diye tweeti niçin atmıştır, sayın Kılıçdaroğlu’nun yapacağı izahdır.

DENDİAS-ÇAVUŞOĞLU GERGİNLİĞİ

Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın ülkemize ziyareti oldu. Olağan ki ülkemize ziyaretlerinden memnuniyet duyarız. Klasik misafirperverliğimiz ve diplomatik deneyiyimiz çerçevesinde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyarız. Burada gördük ki Yunanistan Dışişleri Bakanı Türkiye’ye Ankara’ya konuşmak için gelmemiş, Atina’ya konuşmak için gelmiş. Son derece bağnaz bir biçimde diplomasi tarihine bir yakışıksızlık örneği olarak girecektir. Sayın Dışişleri Bakanımız gereken karşılığı verdikten sonra son kelamı tekrar Yunan Bakana geldi lakin tekrar birebir biçimde devam etti. Müzakereleri sabote etmek için konuşmuş olmakla kayıtlara geçmiş oldu. Bu nezaket ve diplomasi dışı hali bütün dünya görmüş oldu.

Beni en çok şaşırtan şey şu oldu; Yunan Dışişleri Bakanının kelamlarında ister küçük, ister büyük devlet olsun, kendi egemenliklerini muhafazaya muktedir olduğunu söylerler. İster küçük ada devleti, ister muhteşem güç olsun. Bunun dışındaki söz devlet olma kabiliyet ve kapasitesinden geriye gitmek manasına gelir. Yunan Dışişleri Bakanı’nın kendi ülkesinin egemenliğinden bahsederken AB’den bahsettiğini gördük. AB’yi kalkan yapan açıklamayı birinci sefer bir Dışişleri Bakanından görmüş oldum. Sonuç olarak bu meselelerin neden çözülmediği anlaşıldı.

Karşı karşıya kaldığımız bağnazlık ve saygısızlığa karşın müzakere sürecini akıllı bir lisan ve devlet anlayışıyla, karşılıklı hürmete uygun formda sürdürmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz. Bir Dışişleri Bakanı buraya gelecek kendi ülkesinin iç siyasetindeki siyasi mesleğine Ege ve Doğu Akdeniz’deki problemleri istismar konusu haline getirecek. Buradan bir şey çıkmaz.

SARIKLI AMİRAL İMGESİNE AİT AÇIKLAMA

O imaja olumlu bakmıyoruz. Gerçek da kabul etmiyoruz. Legal da kabul etmiyoruz. Bu bildiriye de karşıyız.

Cumhuriyet