New York Üniversitesi Tıp Okulu’ndan araştırmacılar, 3’ü yeni doğan 10 bebek ile 10 yetişkinin dışkılarını inceleyerek bedenlerinde bulunan mikroplastik ölçülerini tahlil etti.
Boyutları partiküler olarak 1 ile 5 milimetre ortasında değişen mikroplastikler, plastik eserlerin üretimi ve tüketimi sırasında etrafa yayılarak hem etrafa hem insan bedenine ziyan veriyor. Dışkılardaki termoplastik materyaller olan PET (polietilen tereftalat) ve PC (polikarbonat) oranlarını ölçen bilim insanları, tüm numunelerde mikroplastik liflere rastladı.
Sputnik Türkiye’de yer alan habaere nazaran; PET’ler bilhassa meşrubat, yiyecek ve içecek kaplarında kullanılırken PC’ler yaygın olarak konut eşyalarında kullanılıyor.
Yetişkinlerde ve bebeklerde PC düzeyleri yaklaşık oranda görülürken, bebeklerdeki PET düzeyleri yetişkinlerde bulunandan yaklaşık 15 kat daha yüksek çıktı.
Araştırmacılar, bebeklerde tespit edilen yüksek PET düzeylerinin esas sebebinin, plastikten üretilen emzikler ve emekleme halılarından kaynakladığına işaret ediyor.
SEBEBİ BÜYÜME KADEMESİNDE AĞIR KULLANILAN EŞYALAR
Araştırmanın baş müellifi Profesör Kurunthachalam Kannan, bebeklerin mikroplastiklere maruz kalmasını azaltmak için çocuk eserlerinin plastik dışındaki inançlı gereçlerden yapılması gerektiğini söyledi.
Kannan, araştırmaya ait şu bilgileri paylaştı:
“Bir yaşındaki bebeklerin dışkısındaki yüksek mikroplastik konsantrasyonları, biberonlar, bardaklar, kaşık ve kase üzere mutfak eşyaları, diş kaşıyıcıları ve oyuncaklar üzere plastik eserlerin bu büyüme kademesinde ağır kullanımına bağlanabilir. Ayrıyeten araştırmalar, şişelerde hazırlanan bebek mamalarının milyonlarca mikroplastik salabildiğini ve birçok işlenmiş bebek mamasının plastik kaplarda paketlendiğini göstermiştir.
Bebek dokuma eserlerinde de plastik içerikler bulunduğuna dikkat çeken Kannan, “Bebekler çoklukla bezleri çiğner ve emer. Bu nedenle bu yaş kümesinin dokumalarda bulunan plastiklere maruz kalması daha büyük bir tasa kaynağıdır. Bebeklerin emekledikleri yüzerler de plastik içerebilir” diye konuştu.
Çalışma, Amerikan Kimya Derneği tarafından 1879’dan beri yayımlanan hakemli, haftalık bilimsel mecmuası ‘Journal of the American Chemical Society’de yayınlandı.
PLASENTADA DA BULUNMUŞTU
Geçen sene, Roma’daki San Giovanni Calibita Fatebenefratelli hastanesinde yapılan araştırmada, anne karnındaki bebekleri sarmalayan plasentada birinci defa mikroplastik parçacıklar bulunmuştu.
Yeniden 2020’de Dünya Doğayı Muhafaza Vakfı tarafından gerçekleştirilen çalışma ise, insanların her hafta bir kredi kartı boyutunda plastik ‘yediğini’ ortaya koymuştu.
Besinlerdeki mikroplastiklerin, iç yerdeki tozlardan geldiğini gösteren bulgular da mevcut. Yemeğimizin üzerine konan tozlardan senede ortalama 70.000 mikroplastik alıyor olabildiğimiz belirlendi.
En fazla plastik içeren besinler ortasında kabuklular başta olmak üzere deniz eserleri yer alıyor.
Cumhuriyet
