Anadolu Hisarı’ndaki meskeninde evvelki gün 95 yaşında hayatını kaybeden Kuban için, Anadolu Hisarı’nda bulunan Fatih Sultan Camisi’nde cenaze merasimi düzenlendi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında düzenlenen merasime Kuban’ın ailesi, yakınları ve dostları ile birlikte CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç da katıldı. Kuban, daha sonra Hisar Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Doğan Kuban’ın 63 yaşındaki oğlu Baha Kuban, “Son anına kadar daima üretmeye çalıştı. Harf üretemediği vakit da bir şeyler çizmeye çalışıyordu. Çok fazla iz bıraktı” dedi.

‘AMACI ÖĞRETMEKTİ’

Gazetemiz muharriri Hasret Yüzak ise Doğan Kuban’ı şu sözlerle anlattı: “Bir bilge çınarımızı kaybettik. Bizim için çok çok pahalıydı. Şahsen çok yakın ahbaplığımız vardı ancak bir yandan da yazılarıyla, dünya görüşüyle, her vakit bir bilge nasıl olunur sorusunun karşılığını Doğan Hoca’ya bakarak öğrendim. Onun çok taraflılığı, yani yazılarında, dünya görüşünde, tarih, kültür, ideolojiyi, her şeyi katarak çözümleme yapabilme yeteneği fevkaladeydi. Genç nesillere da ilham olması gerektiğini düşünüyorum. İyi ki onunla birlikte hoş yıllarımızı geçirmişiz. Çok çok değerli bir kişiydi. Bir mimarlık tarihçisiydi lakin çok farklı istikametleri de vardı. Hislerini coşkuyla yaşayıp, gayesi daima öğretebilmek, insanlara bir şey aktarabilmekti.”

‘CEHALETLE GAYRET ÖNDERİ’

Gazetemiz muharriri Orhan Bursalı da Koban için şöyle konuştu: “Ülkemizin en az yüzde 95’inin Doğan Hoca’nın ortamızdan ayrılmasından, kimliğinden, yapıtlarından, ülkeye katkılarından haberi yoktur. Bir kıymetli düşünürü yitirdiğimizden de. Türkiye Cumhuriyeti ile Doğan Kuban ortasındaki paralellikleri, bağlantıları bilmezler. Ülke adeta bir yitik kuyu. En ehemmiyet verdiği mevzular ortasında cehalet gelirdi. Yaza yaza bitiremezdi. Değişimin lakin halkın bilinçlenmesiyle olacağına inanırdı ve kuruluşuna katıldığı, gönülden desteklediği Herkese Bilim Teknoloji mecmuasına de bu türlü bir misyon yüklerdi. Cehaletle uğraş başkanı oldu. Büyük bir optimist ve büyük bir çaba ve düşün insanı. Optimistliğini, Atatürk’ten, Kurtuluş Savaşı’ndan, kuruluştan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılmasından aldı… Ruhu, fikri daha yıllar uzunluğu üzerimizde dolaşacak ve itici gücümüz olacak.”

Cumhuriyet