Pandemiyle uğraşta hadise ve mevt sayıları yüksekliğini korurken uzmanlar her fırsatta aşı, maske ve aralığın kıymetine dikkat çekiyor.
Bu kapsamda BioNTech 2 doz aşı olup üzerinden 6 ay geçen vatandaşlar için öncelik kümelerine nazaran 3. doz aşı randevuları da açılırken Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, salgın süreci ve BioNTech’te mümkün 4. doz ihtimali üzerine konuştu.
“YENİ HER BİR VARYANT İÇİN TELAŞ ETMEYE GEREK YOK”
Pandemide son duruma ait açıklamalarda bulunan Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Bu dalganın farkı ağır bakım hastalarımız biraz ağır seyrediyor, o yüzden de aşısız olmak bu dalga için biraz cüret. Şu an çok şükür bir biz bunu 30 bin bandında kesebildik. Üst tırmanış trendini durdurabildik. Yeni her bir varyant için kaygı etmeye gerek yok, şunu görmek lazım; virüsler devamlı yeni mutasyonlarla varyantlar ortaya çıkarabilir lakin bunların hakim varyant olacağının garantisi yok. Çok sayıda ismi bile konulmamış varyantlar kelam konusu oldu. Alfa ve delta varyantı bütün dünyada hakim varyant haline gelebildi. Yeni bir varyantla virüs kendi kendini sonlandırabilir. Bu bir ihtimal de var, ümit ediyoruz bu türlü bir şey olur. Çıkacak olan ilaçların fiyatlarının çok yüksek olma ihtimali var, ne kadar müddette bütün dünyanın kullanımına geçecek, alt yapı, seri üretim bunları vakit gösterecek ancak elimizdeki aşı, şu an en tesirli yol ve maliyet olarak da en kabul edilebilir sistem. Aslında aşıya zıt bir ülke değiliz, çocukluk aşılarından biliyoruz. Halkımız bu bahiste çok iyi ahenk gösteriyor. Çocuk nüfusumuz çok büyük, çocuk nüfus da işin içine girdiği vakit ülkenin total bağışıklık oranı biraz düşük bir sayıya iniyor” dedi.
“4. DOZ MUHTAÇLIK OLACAK MI BUNU HER VAKİT SÖYLEYEBİLİR”
BioNTech aşısında mümkün bir 4. doz ihtimali üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nurettin Yiyit, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Pandeminin sonraki sürecini bir; bizim uğraşımız, iki de virüsün ne tarafa gerçek evrileceği belirleyecek. 2 doz aşı bizi epeyce iyi korudu fakat artık 2 doz olanların bir kısmının üzerinden çok uzun vakit geçti, artık kollayıcı antikorlarında bir düşme vakti geldi. Düşen antikorlarının bir hatırlatmaya gereksinimi var. Grip aşısını düşünelim aslında her yıl bir hatırlatma dozu oluyor. Şayet bu biçimde giderse rastgele bir değişiklik olmazsa korona virüsün de muhakkak ki bir vakit sonra tahminen hatırlatma dozları grip üzere olabilir, mevsimsel bir hastalığa dönme ihtimali çok yüksek. Bunun şu anki pandeminin bastırılması manasında 4. doza muhtaçlık olacak mı bunu vakit söyleyebilir. Niçin söylüyorum bunu tıp ispata dayalı bir bilimdir, yeni datalar, deliller ortaya çıktığında tartışılıp karar verilir. Pandeminin yol başında biz mRNA aşısı için bir hatırlatma dozu gerekebileceğini ancak vaktini bilmediğimizi söz etmiştik. Büyük çalışmaların bilgileri yayınlanmaya başlandı, bizden evvelki ülkelerin de yol yürüyüşlerine bakınca gördük ki 6 ay sonra mRNA aşısı olanların da bir hatırlatmaya muhtaçlığı olduğu kanaatine vardık. Lakin bir 4. doz gerekecek mi onu ilerleyen vakitte, bizim önümüzde giden ülkeler var onların durumuna bakacağız. Bir de bu mevzuda yapılan çalışmaların da bilgilerini göreceğiz. Yani kaç ay sonra antikorlar düşmeye başlıyor bunların hepsini masaya yatıracağız. Ülke olarak karar vereceğiz lakin şu an için gündemde 4. doz diye bir şey yok”
“YENİ KISITLAMA GÜNDEMİ YOK”
Vakit zaman gündeme gelen kısıtlama konusunu kıymetlendiren Prof. Dr. Yiyit, “Bilim Konseyi’nin yeni bir kısıtlama gündemi yok. Biz aslında şu an birçok önleme mola vermiş bir manzarayla gidiyoruz. Aşının gücüne biraz teslim olmuş bir halimiz var. Aslında olumlu olayları düşürmenin yolu da maske, uzaklığa ahenkten geçiyor. Burada iki kasvetimiz var. Birincisi vatandaşımız 1,5 yıldır yoruldu, bir öteki şey de aşı olanlarda önemli özgüven oluştu. Aşı olanlarda maske takmamaya dair bir eğilim başladı. Bunları üst üste koyunca yüksek olumlu olaylarımız çıkıyor. Aslında biraz dişimizi sıksak bu sayıları tekrar minik sayılara indirebiliriz üzere gözüküyor. Bilim Şurası’nın öncelikle eğitime tekrar orta vermek üzere hiçbir niyeti, eğilimi yok. Hiçbir vakit da gündeme gelmedi. Tersine sürdürülmesi için neler yapılmalı bunlar konuşuluyor. Sanat, spor hayatını, iş dünyasını tekrar orta vermeye itecek istikamette rastgele bir gündemi ya da teşebbüsü yok. Ne kadar hadise çıkacağını vatandaşımız belirliyor aslında onlar bize yardımcı olur el verirse biz bu işi kazasız belasız halledebiliriz ve aşılama oranında şayet yüksek sayıları hedefliyorsak bu tekrar vatandaşımızın bize dayanağıyla olacak. Hastane yatış ve ağır bakım manasında çok şey başardık. Mevt sayılarını aşağıya indirmemiz gerekiyor. Bunun da yolu aşıyla tanışmamış bir gurubumuz var, o kümenin sayısının azalması gerekiyor. Bazen maske aksesuara dönüyor, dış ortamda takıyoruz. Konuta girdiğimizde bir yere asılacak atkı muamelesi görmeye başladı” halinde konuştu.
Cumhuriyet
