Bodrum daima kaçak yapılarla gündeme geliyor. Neden bu kadar kaçak yapılaşma var?

Bodrum’un cazibesi büyük. Metrekare fiyatları Türkiye’de hiçbir yerde olmayacak kadar yüksek. Arazi ve toprak pahalı Bodrum’da. O yüzden buraya yatırım yapan beşerler azami para kazanma uğraşında. O fikir ile Bodrum’a gelen “Ne kadar yer alırsam satarsam iyi” diyor. Onlar için değerli olan para kazanmak. Biz diyoruz ki “Bodrum’a yaptığınız projelerde bize gelin, Bodrum’un imar yapısına etrafına uygun projeyi birlikte oturtalım.” Bundan sonra katiyetle taviz yok. Ruhsata ters, kamu ve tarım toprakları üzerine yapılmış bütün kaçak yapılara karşı çabaya devam edeceğiz. Zira Bodrum’u korumak zorundayız. Bodrum’un nüfusu plansız bir formda artarsa bunun sebebi yeniden plansız yapılaşmadan gelir. Altyapı, etraf, sıhhat meseleleri ve deniz kirliliğine neden olur. Onun için bu kavgamıza devam edeceğiz. Çabayı sürdüreceğiz. 

ANAYASASI OLMALI

Bodrum için farklı kurallar olması gerektiğini söylüyorsunuz, bu kurallar neler?

Bodrum’a gelen beşerler Bodrum’a hürmet duymak zorunda. Muhakkak kuralları ve anayasası olması gerekir Bodrum’un. Tabelası, mimarı, müzik yayını, kaldırımı, çalışanlar ve esnafın davranış formları, Begonvili, zeytin ağacıyla farklı kuralları olmalı. Birinci olarak tabela kirliliğini ortadan kaldırdık. Hiç kimsenin markası bu ilçeden bedelli değildir. Mesela gürültü konusunda kuralsızlık kural olmuş. Saat 24.00’ten sonra açık havada müzik yapılmayacak deniliyorsa, bu kurala uyulacak. Bu kuralı esnetmemeliyiz. Esnettiğin an hukuksuzluk hâkim olmaya başlıyor. Bodrum yalnızca tatil merkezi değil, burada yaşayan 300 bine yakın insan var. Bu beşerler çalışıyor, hastası var okula gidiyor, işe gidiyor. Bodrum eskisi üzere 14 bin nüfuslu bir kent olsaydı, tahminen toleranslı davranabilirdik. Lakin çok güç. Artık onlarca işletme tıpkı anda müziğe başladığında sabaha kadar devam ederse, artık orada kaos oluşur, hayat olmaz. Biz bunları belli koşullara çekmeye çalışıyoruz.

Bodrum’da 12 ay turizm olsun diyorsunuz. Nasıl olacak?

Bodrum’un markasını söz edecek bir tarif yok. 3 bin 500 yıllık tarihi, çevresel hoşlukları iklimi, tarihi varlıkları, ziraî potansiyeli ile bu kıymeti ortaya koyabilirsek, yaz kış turist olur Bodrum’da. Şayet 12 ay turizm olursa, tartışılan değerli algısı ortadan kalkmış olur. Esnaf kendini 12 ay için planlar. 3 ay çalışıp 9 ay yatmak için plan yapmaz. Bodrum bunu hak etmiyor.

‘TARIM GELECEĞİMİZ’

Bodrum’un turizmin yanı sıra tarım alanında da güçlü olması için çalışıyorsunuz. Hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Bodrum’da tarım potansiyeli var. Bundan 40 yıl öncesine kadar herkes tarımla uğraşıyordu. 1980 sonrası turizm sürat kazandı. Turizmde eserlerin birçok dışarıdan geliyor Bodrum’a. Biz mahallî ekonomiyi canlandırmak için bölgede bulunan ziraî alanda eserler üretilsin, tekrar Bodrum’da tüketilsin diye düşünüyoruz. Kendi pazarımızı geliştirmeyi hedefliyoruz. Bodrum’a gelen beşerler, neden dışarıdan gelen eserleri yesin? Burada üretilen eserleri yesin. Biz de varlıklı topraklarda üretilen eserleri çoğaltalım, onları Bodrum’da tüketelim. Kendi içerisinde dönen bir iktisat olsun, bunu planlıyoruz. Cet tohum merkezi kurduk. Ziraî Kalkınma Kooperatifi kurduk. Onların satış yapacağı noktaları belirledik. Çiftçiyi desteklemek için fidan takviyesi veriyoruz. Toprak tahlillerini yapıyoruz. Tarım yalnızca Bodrum’un değil, Türkiye’nin de geleceği. Turizm de yapsak, sanayi de yapsak tarımı asla bırakmamak gerek.

Cumhuriyet