CHP Küme Başkanvekili Özkoç’un, TBMM’de düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:

‘SİYASET DÜRÜSTLÜK İSTİYOR’

Siyaset; samimiyet, dürüstlük, ciddiyet istiyor. Zira bizim yaptığımız misyon kanunları çıkarmak, devleti yönetmek. Kimin çıkarları için? Milletin çıkarları için. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan, kendisini haklı çıkaracağını düşündüğü imgeler yayınladı. Karşılığı oldu mu? Hayır olmadı. ‘Gerçek manzaraları ben yayınlayacağım’ dedim.

‘AMERİKA İLE NE PAZARLIK YAPTIN?’

Biz her şeyi açık ve net formda ispat etmeye hazırız. Gerçek konuşmalar bunlar. ‘Diyarbakır BOP’ta yıldız olmalı’ BOP dediği Büyük Orta Doğu Projesi. Büyük Orta Doğu Projesi dediği Arap Baharı. Arap Baharı dediği Ortadoğu’da Müslüman kardeşlerimizin, Amerikan emperyalizminin 3 milyon 750 bin kişinin öldürülmesi. Bayanlara tecavüz edilmesi. Müslümanların üst üste çıplak fotoğraflarının çekip dünyaya dağıtılması. Recep Tayyip Erdoğan, ‘bunun eş lideri benim’ diyor. ‘Diyarbakır merkez olacaktır’ diyor. Ne pazarlık yaptı Amerikan emperyalizmi ile? Hangi pazarlıklar sonucunda, nasıl bir tertip olacak ki Diyarbakır merkez haline gelecek?

‘ÖCALAN İLE MASAYA OTURDUN MU OTURMADIN MI?’

‘Ne Kandil ile ne Öcalan ile görüşme yapmadım’ Sen diyorsun ki, ‘Ben bakanlarımı Kılıçdaroğlu’na gönderdim’ Kim gönderdi? Sen. Muhatabı sensin. Sen gönderince bakanlar geldiğinde, bilgiyi kim vermiş oluyor? Cumhurbaşkanı. Sen Öcalan’ın ayağına MİT Müsteşarını gönderirsen, kim göndermiş oluyor. Sen. Öcalan ile masaya oturdun mu oturmadın mı? Diyorsun ki, ‘ben yaptım, bundan sonra da yaptırırım’ diyorsun. ‘Bunlar tahlil sürecini stoklama olarak değerlendirdiler.’ ‘Çözüm sürecinde verdiğimiz talimat doğrultusunda valilerimiz bugünkü operasyona girmiyorlardı.’ Ne diyor? ‘Çözüm sürecinde pazarlık ediyorduk, karşı karşıya gelmeyin, hendekleri kazmasına mani olmayın dedik’ diyor. Oralarda kimler şehit oldu? Artlarından güldüğün evlatlarımız şehit oldu. Niçin? Valilerine buyruk verdiğin için.

‘KENDİ AĞZIYLA İTİRAFI’

Daha sonra, bunu PKK için söylüyor. HDP, şu bu için değil… ‘Ne istedi de hükümet 12 yıllık Başbakanlığım dönemimde verilmedi’ diyor. Kim istedi? PKK? Kim vermiş? Erdoğan. Kimin periyodunda? ‘Başbakanlığım dönemimde’ diyor. Kendi ağzıyla itirafını az evvel yayınladım. Salih Müslüm devlet ile görüştü. PYD, YPG daha terör örgütü ilan edilme basamağında, geldi, kırmızı halılarda karşılandığı görüşmeler yapıldı. Kiminle? Demek ki terör örgütleri önderlerini ağırlayan kişi sensin. Nerede? Ben sana gösteriyorum, ispat ediyorum. Bu kadar palavra bu kadar karşısındakini küçümseyen bir telaffuz olur mu? ‘Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum.’ Sanki HDP’nin ya da sanki PKK sempatizanlarını oyu bize gelir mi diye çıkarmışsın, konuşmuşsun, gerisinden da ‘evet konuşturdum lakin ben bu kardeşimin kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum’ diyor. Daha sonra, Gara’ya operasyon düzenleniyor. Operasyon rehine kurtarma operasyon olmadan çıkmış. Cumhurbaşkanı tarafından muştusu verilmiş. Bu İsrail’de, Amerika’da oldu. Programlarını devlet liderleri iptal ediyor. Derhal ülkesine dönüyor ve ülkesinde o askerlerin şehit olmasıyla ilgili devlet adamlığını yapıyor.

‘TÜRKİYE TAHAMMÜL EDEMİYOR’

Arabistan’ın hükümdarı öldü diye yas ilan eden AKP Genel Lideri ne yapıyor. AKP kongresini dahi iptal etmiyor. Başkomutan olarak evlatlarının cenazesi duruyor. Kendisi, AKP kongresine gidip… Hangi baba cenazesi kalkmadan bu türlü gülebilir? Hangi insan yapabilir bunu? Biz ‘kongreyi iptal etseydin’ diyoruz, etmedi. Gitti, orada kahkahalarla gülüyor. Bu ordunun evlatları sana nasıl güvenecek? Yetti mi yetmedi… Evladının başında gözyaşı döken şehit annesini, kongreye bağlayıp, herkese dinleterek, siyasete alet etti. Dünyada bana bunun bir tek örneğini gösterin. Kâfi artık! Türkiye, tahammül edemiyor. Bu kadar aymazlığa, bu kadar acı üzerine siyaseti için her şeyi yapan anlayışa tahammül edemiyor. Evladımız üzerinden oynanan kirli oyanlara tahammül edemiyor. Bu acıyı, asla unutmayacağız. Peşini bırakmayacağız. Şehit olan evlatlarımızın siyasete alet edilmesini kabul etmeyeceğiz.

‘BİR TEK GECE ORADA OTURMAMASI GEREKİR’

‘DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINI YANLIŞSIZ BULMUYORUZ’

Soruları da yanıtlayan Özkoç, Karma Komisyon’a gelen dokunulmazlık fezlekeleri için şöyle konuştu:

“Gelen bir şey yok. Bin 300’e yakın fezleke var. 32 tane daha fezleke eklenmiş. Karma Komisyon’da her siyasi partinin temsilcisi var. Fezlekeler ile ilgili bir siyasi partinin küme kararı alması mümkün değil. Arkadaşlarımız geldiği vakit kurulda, şayet komite lideri tartışma açarsa, arkadaşlarımız kendi görüşlerini söyleyecekler. Türkiye’nin geldiği bu noktada, yasanın, yürütmenin, basının bütün gücünü bir iki dudağı ortasına topladığı, adaleti uygulayan savcıların çelişkili kararlar verip yalnızca bir kişinin ağzına bakarak kararlar çıkardığı periyotta, milletvekili dokunulmazlığı; milletin özgür ve hür sesinin kaldırılması demektir. Millete her türlü baskıyı uygulayan, onları susturmak ve sindirmek için; iş dünyasına, esnafa, çalışana, ‘al ananı git’ diyen herkesi susturan, iş insanlarını tehdit eden mahkemeleri suçlayan, yargıçlara fırça atan, savcı ve yargıçların olmayan düğmelerini iliklediği vakitte bu insanlara güvenerek, milletin sesi olan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını gerçek bulmuyoruz.”

‘BUGÜN NE OLDU DA BU NOKTAYA GETİRİYORLAR’

Terörle bağlantılı hatalar kapsamında gelen fezleke sayılarının artması için Özkoç, “Direkt doğrudan terör ile olarak geldiğinde, arkadaşlarımız inceleyecekler. Bugüne kadar, Karma Komisyon’da bulunan fezlekelerin bugüne kadar tehlikesi oluşmadığı durumda, bugün ne oldu da terörle ilişkilendirip bu noktaya getiriyorlar, onu sormak lazım” dedi.

‘BUNLARIN YAPTIĞI HİÇBİR ŞEYE GÜVENMİYORUZ’

Anayasa değişikliğinde yeni dokunulmazlık formülü savlarına ait Özkoç, “Bir sefer anayasa değişikliği yaptılar, ucube sistemi getirdiler. Bir daha anayasa değişikliği, referandumdan bahsediyorum… Bu seferde Fetullah Gülen terör örgütünün 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla karşı karşıya geldi. Bunların yaptığı hiçbir şeye güvenmiyoruz. Lakin devletin bekası güvenliği ile ilgili almamız gereken önlemler olursa bunu da almakta gerekli kararı gösteririz” dedi.

‘DÖN ERDOĞAN’A ‘İNSANLARA BERBAT ÖRNEK OLUYORSUN’ DE’

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın kalabalık cenaze merasimine katılması ve sonrasında özür dilemesi içinse Özkoç, şöyle konuştu:

“Sağlık Bakanı, birinci başta bütün insanlarımızın inanç duyduğu yol haritası ile başladı. Sonra verdiği sayıların yanlışsız olmadığını gördü. Bizde güvensizlik yarattı. Daha sonra maske dağıtma oranında hatta aşıda bile devlet eşit davranmadı. AKP’nin MYK üyeleri kendi aşılarını oturdukları yerden yaptırırken milletimiz daha aşı bekliyordu. Bu ayrışma ve şeffaf olmama hali, Sıhhat Bakanı ile ilgili artık eski itimadı kazandırmamıştır. Lakin Sıhhat Bakanı, bu mevzudan ötürü özür dilemesin, üzülmesin. Sıhhat Bakanı milletini nasıl inandıracak, asıl özür dilemesi gereken Genel Lideri özür dilemedikten sonra. Madem Sıhhat Bakanı samimisin. Hakikaten samimiyetle özür diliyorsun. Dön, Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘biz insanlara senin bakanın olarak sıhhat veriyoruz, kalabalık ortamlara girmeyin, bundan ötürü esnaf, lokantalar iflas ediyorlar, gerekli dayanağı çıkaramıyoruz, ne hakla kongreleri iç içe üst üste yapıp da insanların sıhhatini tehlikeye atıp, insanlara makus örnek oluyorsun.’ De bunu, o vakit özrünün samimi olduğunu anlayalım.”

Cumhuriyet