Antmen, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, yanılgısını ört pas edebilmek için çabucak tebrik mektupları ve methiyeler düzdüğünü öne sürerek, “Yani, bu ülkede her şey olabiliyorsunuz ancak bir türlü rezil olmuyorsunuz! İstifa etmiyorsunuz. Muvaffakiyet olunca çabucak ‘biz yaptık’ oluyor. Başarısız olduklarında muhalefeti suçluyorlar. Sizin davulla zurnayla başlattığınız operasyonu CHP mi yaptı? Utanmasalar bunu bile diyecekler” sözlerini kullandı.

CHP’li Antmen’in açıklamalarında öne çıkanlar şu halde;

O VALİYE NE OLDU?

“Bunun sorumluluğu kimde? Cumhurbaşkanı Erdoğan hani müjde verecekti? Lakin veremedi. Demek ki ortada koca bir başarısızlık var. Bunun bir bedeli olmayacak mı? Şehitlerimizin sorumluluğunu kim üzerine alacak? İstanbul’da mahallî seçimleri kazanmak için terör örgütü üyesini TRT’ye çıkaranlar, Öcalan’ın mektubunu okutanlar bunlar değil mi? Oslo’da, Habur’da PKK ile görüşen bunlar değil mi? Ben dün bir soru önergesi ile de hem Ulusal Savunma Bakanı hem de İçişleri Bakanı’na birtakım sorular yönelttim. Çok net olan bu soruları sizlerle paylaşmak istiyorum;

Askerimiz 2013’te PKK’lı hainlerin yerini belirledi ve tam operasyon yapacaklardı ki Van Valisi ‘Mevziden çıkmayın’ dedi. Jandarma da bu tutanağı tuttu. Pekala o valiye ne oldu?

Daha kıymetli bir vazifeye atanarak Diyarbakır Valisi yapıldı! İşte AKP terörle bu türlü çaba ediyor!

Bakın bu da tutanağı. Buyurun. Artık insan sormadan edemiyor;

-Acaba 13 evladımızı ve 3 askerimizi Gara’da şehit edenlerin ortasında; valinin talimatı ve manisi ile kurtulan PKK’lılar da var mıydı?

-Bugüne kadar iktidarın “terör örgütüne dokunmayın” talimatı ile kaç operasyon durduruldu ve bu sayede kaç PKK’lı kurtuldu? Bu kurtulan PKK’lılar kaç evladımızı şehit etti?

-Durdurulan operasyon kararlarının kaçı merkez yönetimce; kaçı valilerce alınmıştır? ”

“BUGÜN BAŞSAĞLIĞI DİLEYENLER DÜN ŞEHİTLERİMİZE HAİN DİYORDU”

“Utanç verici öteki bir şey de iktidarın trol ordusu. İrtibat Başkanlığına bağlı bu paralı troller asker ve polislerimiz rehin alındıklarında onları neredeyse vatan hainliği ile suçluyorlardı. Artık de utanmadan, sıkılmadan şehitlerimize başsağlığı dileyen tweetler atıyorlar. Yazıklar olsun. Türkiye, tarihinde hiçbir vakit bu kadar aymazlığı, utanmazlığı, yüzsüzlüğü bir ortada görmemiştir.”

“GENEL LİDERİMİZİN 5 SORUSUNUN KARŞILIKLARININ PEŞİNDEYİZ”

“Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmasında çok değerli 5 soru sordu. Bizler; Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri olarak, Genel Liderimizin sorularını sormaya ve cevaplarını alana kadar da bu soruların peşine düşmeye devam edeceğiz;

İktidar bu 5 sorunun karşılığını versin;

Bölücü terör örgütünün tam 5,5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Başbakan olarak ya da Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız?

Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’dan seçimlerde size yardımcı olması için mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının hür bırakılması için davet yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı değerliydi?

Yıllarca “dostum Trump” diye böbürlenip durdunuz. Neden dostluğunuzu, vatan evlatlarımızı terör örgütünün elinden kurtarmak için kullanmadınız?

Daha evvel emsal hadiselerde sorunun tahlilinde büyük katkıları olmuş İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği ve Mazlum Der üzere ulusal insan hakları örgütleri ile Memleketler arası İnsan Hakları Örgütlerinden terör örgütünün elinde tuttuğu evlatlarımıza ziyan gelmemesi ve hür bırakılmaları için en azından davette bulunmak hiç mi aklınıza gelmedi?

13 vatandaşımızın kurtarılması gayesiyle başlatılan operasyondaki başarısızlığı kim üstlenecek? Bu işin sorumlusu kim?”

“YASIMIZ VAR FAKAT CUMHURBAŞKANI KAHKAHA ATIYOR”

“Şehitlerimiz var, hepimiz acı içerisindeyiz. Şu imgeye lütfen bakar mısınız? Bu manzara, AKP Rize Vilayet Kongresinden. Tam da şehitlerimizin cenaze merasimlerinin yapıldığı gün. 13 şehidimiz var. Cumhurbaşkanının umurunda bile değil. Gülüşmeler, kahkahalar, fıkralar. Bizim geleneklerimiz, törelerimiz vardır. Bir insan vefat ettiğinde televizyon dahi açmayan bir milletiz. Acısı olanla yas tutan komşuluk ilgilerimiz var. Bir de şuraya bakın; gencecik evlatlarımız şehit olmuş, tam da gömüldükleri gün Cumhurbaşkanı kahkahalarla gülüyor. Yazıktır. Tek söz ile yazıktır. Türkiye bunu hak etmiyor. İktidar; freni boşalmış bir kamyon üzere ülkeyi uçuruma sürüklemektedir. Ülke yönetilmiyor, adeta savruluyor. Kendi iktidarları için bu halkın malını da canını da hiçe sayan bu anlayıştan derhal kurtulmamız gerekiyor”

Cumhuriyet