Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, pazar sabahı saat 07.33’te Yalova’nın Armutlu ilçesine 21.5 kilometre, İstanbul’un Avcılar ve Beylikdüzü ilçelerine de 27 kilometre uzaklıkta Marmara Denizi’nde kaydedilen 3.6 büyüklüğündeki zelzele ile Muğla açıklarında yaşanan ve Bodrum, Marmaris ile Datça ilçelerinde yaşanan sarsıntıları DHA’ya kıymetlendirdi.
Dr. Gündoğdu, “Son sarsıntı, bilinen 1999 sarsıntısında tetiklenen Marmara’daki fayların harekete geçmesinden ibaret. Gerilmiş bütün faylarda vakit zaman bu türlü olaylar olabiliyor. Bu da onlardan biri. 1999’da Marmara’daki bütün faylar tetiklendi. Bu sarsıntılar; tetiklenen faylardaki hareketlerden, biriken gücün açığa çıkmasından ibaret. Bu zelzeleler olumlu değil. Bir haberci halinde almak gerekir. Oradaki fay 1999 sarsıntısında tetiklendi. Hatta o sarsıntının (Gölcük depremi) büyüklüğünü USGS (Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu) 7.8 olarak verdi. Marmara’da daima sarsıntılar oluyor. Yalova açıklarında, Saroz açıklarında olan sarsıntılar daima bu bakımdan. Kırılmasını beklediğimiz Kuzey Anadolu fay zonu Silivri açıklarında. Orta kısımdaki fayın kırılacağını düşünüyoruz. Eldeki datalar bunu gösteriyor. Bu son sarsıntı Marmara içinde olan bir sarsıntı. Silivri açıklarındaki 26 Eylül 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki zelzele üzere bunu da uyarıcı bir zelzele olarak almak gerekir. Kuzey Anadolu fayı, yılda 2-2.5 santimetre hareket ediyor. Bu hareketlenme sonucunda İstanbul için hesapladığımız yedinin üzerinde bir sarsıntı. Bu İstanbul için çok büyük tehlike ve büyük felaket oluşturacak bir büyüklüktür” dedi.
İstanbul’da kentsel dönüşüm için kesinlikle devlet takviyesi olması gerektiğini belirten Dr. Gündoğdu, “Avcılar çok tehlikeli bir yer. Çok araştırma yapıldı. Büyük bir tehlike altında olduklarını söyleyebilirim” diye konuştu.
MÜMKÜN İZMİR ZELZELESİ
Dr. Oğuz Gündoğdu, Ege Denizi’nde arka arda yaşanan ve en büyüğü 5.3 büyüklüğünde olan sarsıntıların bölgede sık görülen ‘düşey’ değil, ‘doğru atımlı’ olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı:
“Ege sarsıntıların hakikat atımlı olması pek beklenmez. Ege’de genelde düşey zelzeleler olur. Burada dikkat edilmesi gereken konu; Sisam yani İzmir sarsıntısının tetiklendiği bir fayın mı harekete geçtiği. Benim varsayımım o denli oldu. Bu son sarsıntıların daima hakikat atımlı oluşunu, kırılmanın bir tetiklenme sonucu güç boşalması olarak nitelendirebiliriz. Sisam yahut İzmir sarsıntısında çabucak bütün faylar harekete geçti. Yanlışsız yahut düşey atımlı sarsıntılarla güçlerinin bir birçoklarını boşalttılar. Bir tek İzmir fayı hareket etmedi. Orada İzmir fayı var. Kıyıdan uzunluktan boya İzmir Yarım adasını geçiyor. Bu faydaki güçte hiçbir kıpırdanma yok. İzmir fayının hiçbir hareket göstermemesi bizde sarsıntı beklentisini arttırıyor. İzmir’deki faylar İstanbul’daki üzere çok büyük değil. Muhtemel İzmir zelzelesinin büyüklüğü ile ilgili bir şey diyemem lakin hasar verici sarsıntı olacağı kesin.”
Cumhuriyet
