Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, bilhassa CHP’li belediyelerin Covid-19 salgını nedeniyle topladığı bağışlara el konulmasına dikkat çekerek, “belediyelerin topladığı bağış paralarının kamu mülkiyeti olduğunu, münasebetiyle kamu parasının tekrar kamuya geçirilmesine imkan olmadığını” vurguladı.

Salgının akabinde başta İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri olmak üzere CHP’li belediyeler, mağdur olan yurttaşlara takviye sağlamak emeliyle yardım kampanyaları başlatmıştı. Fakat İçişleri Bakanlığı, belediyelerin yardım toplayamayacağını savunarak yardım hesaplarını engellemişti. Toplanan paraların ise kamuya aktarılmasına karar verilmişti.

Bahse ait çalışma yapan emekli Mülkiye Başmüfettişi Esen, toplumsal hizmet ve yardım yapılmasının, belediyelerin misyon ve sorumlulukları ortasında yer aldığını vurgulayarak “koşullu/koşulsuz bağışların kabul edilmesinin” de belediyelerin yetki ve imtiyazları ortasında olduğunu belirtti. İçişleri Bakanlığı genelgesi ile bağış toplanmasının önüne geçilmesinin yargıya taşındığını anımsatan Esen, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, “yardım toplama” ile “bağış kabul etme” kavramlarının hukuken farklı nitelikte olduğunu vurgulayarak müracaatları reddettiğine dikkat çekti.

Esen, fakat şuranın bu kararına üç karşı oy verildiğini ve bu karşı oylarda “şartsız bağışların ‘yardım toplama’ faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğinin, bu nedenle bakanlığın genelgesinin hukuka ters olduğunun” vurgulandığını aktardı. Esen, eşya yahut paraların mülkiyetinin kamuya geçirilmesi için kabahat işlenmesinden elde edilmesi yahut kabahatin konusunu oluşturması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Yardım Toplama Kanunu’ndaki ‘kamuya geçirilmesine’ ait kararlar, kamu tüzelkişisi olan belediyeleri kapsamamaktadır. Çünkü belediye hesabına yatırılmış, belediye mülkiyetine geçmiş olan bağış paraları, artık kamu kaynağı niteliği kazanmıştır. Kamu parasının müsaderesi olmaz.”

Cumhuriyet