Cumhurbaşkanı imzasıyla İstanbul Mukavelesi’nin feshedilmesinin tartışıldığı günlerde Bolu’dan bir erkek şiddeti haberi daha geldi. CHP Bayan Kolları, “Yaşam Hak” projesi ziyaretleri kapsamında Bolu’daydı. CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka ve beraberindeki heyet, boşanma davası açtığı erkek tarafından şiddete maruz kalan bir bayanı ziyaret etti. Şiddet mağduru Cansu İrki, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“POLİS, ‘KARAKOLA GÖTÜRSEK DE DÖNECEĞİN YER BURASI’ DEDİ”

İki yıl evvel evlendim. Bir çocuğum var. Bu adamda kumar hastalığı varmış, bilmiyordum, husus bağımlılığı varmış. Ben dört aylık gebeyken konutumun eşyalarını sattı. O süreçte yaşadığım zahmetlerden ötürü, gebeyken saçkıran oldum. Beni buraya getirdi (Bolu’ya) kendisi Kıbrıs’a kumar oynamaya gitti. Adana’ya tekrar döndüm doğum yaptım. Gebeyken dayak yedim. Lohusayken tekrar dayak yedim, polisleri çağırdım, fakat polisler bir süreç yapmadılar. Yağmur yağıyordu, yağmurun altındaydım, ‘beni götürün, bebeğim üstte onu alın lütfen’ dedim. Polisler bebeğimi bile yukardan alıp bana teslim edip beni ailemin yanına göndermediler. Hatta bana, ‘Hadi üst çık bebeğin ağlıyor, karakola gitsen de döneceğin yer burası, biz seni gönderemeyiz’ dedi. Ben, polislerin zoruyla tekrar üst çıkmak zorunda kaldım.

“ANNEMİ DARBETTİ”

‘Bolu’ya gidelim ailemin yanına, ikimiz çalışalım annem bebeğime baksın’ diye ikna ettim. Burada birçok iş bulduk. Adam, ‘çalışmak bana nazaran değil’ deyip sabah gittiği işten öğle geliyordu. Günlerce düşündüm, ‘biz boşanalım, sen bana bir nizam kurmayacaksın ve ben yaşadığım olaylardan sonra senden soğudum, biz tekrar bir ortada olamayız’ dedim. O devirde annemin bizi ayırmak istediğini düşündü. Sonrasında, annemi darp etti, öldüresiye dövdü. Ben hala vicdan azabı çekiyorum. Annemin hak etmediği şeyleri yaşattım. Bu adam benim gözüme baka baka annemi öldürüyordu. Elinden alamasaydım annemi bırakmayacaktı. Ayırmaya çalışırken annemi bıraktı beni dövmeye başladı. O ortada polis takımlarını aradım ben polis geldi, lakin hiçbir süreç yapılmadı. Bu adam benim annemi dövdü, beni darbetti, öldürüyordu ve hala elini kolunu sallayarak geziyor.

“ÖLMEK İSTEMİYORUM”

Polise, adliyeye söylüyorum, ben nefes alırken bana yardımcı olun. Ben öldükten sonra ya da benim ailemden biri öldükten sonra ismimizi duyurmayın. Sizin beklemediğiniz an çıkıp geleceğim diyor. Benim sesimi birileri duysun, duyursun. Ben ölmek istemiyorum. Tahminen de bu adam beni, annemi çocuğumun yanında öldürecek, çocuğum annesiz kalmasın. Devlet artık benim sesimi duysun. Ben öldükten sonra yürüyüşlerde benim adımı duyurmasınlar. Bu adam benim annemi öldürdükten sonra, bu vicdan azabıyla istesem de yaşayamam.

“STRESTEN EPİLEPSİYE YAKALANDIM”

Gerilimden epilepsiye yakalandım, gece krizler geçiriyordum. Gece idrarımı kaçırıyorum yatağa hastalığımla bile dalga geçiyor. Bunu kullanarak çocuğumu almaya çalışacak, fakat ben vermeyeceğim. En son CİMER’e yazdım. Nereye şikayet edersem edeyim bu adam elini kolunu sallayarak gezecek ve bana ziyan verecek.”

“BEŞ GÜN YATARIM, ALTINCI GÜN DIŞARIDAYIM”

Cansu İrki, tekraren şikayet ettiğini, darp raporu aldığını söyledi ve elindeki sayfalarca şikayet dilekçesini, tutanakları, tebligatları gösterdi. Cansu İrki, Erdal İrki’nin kendisini daima tehdit ettiğini, son telefon konuşmasını da ses kaydı aldığını anlattı. Cansu İrki’nin anlatımına nazaran, boşanma basamağındaki Erdal İrki ile ortalarında geçen telefon konuşması şöyle:

“Erdal İrki: Latife yapmıyorum, hepinizi keseceğim. Kör bıçakla keseceğim. Ses kaydı falan alıp bir şey yapabileceğini zannetme. Polis beni üç gün yatırır beş gün yatırır altıncı gün yeniden dışarıdayım. Bu seni son uyarışım.

Cansu İrki: Hamasetin varsa cuma günü boşanmaya gel, niçin gelmiyorsun?

“SİZİN BEKLEMEDİĞİNİZ GÜN GELECEĞİM”

Erdal İrki: Ben yüreğim olmadığından mı gelmiyorum, hanginizden korkuyorum ben? Ben geleceğim günü biliyorum. Sizin beklemediğiniz gün geleceğim.”

NAZLIAKA: ELİMİZDEN GELEN HER TÜRLÜ DAYANAĞI VERECEĞİZ

CHP Bayan Kolları Genel Lideri Nazlıaka, “Biz CHP Bayan Kolları olarak her an yanında olacağız. Çabucak bir avukat sağlayacağız, evladına sahip çıkacağız, dilek ederse ruhsal takviye sağlayacağız. Elimizden gelen her türlü takviyesi vereceğiz” diyerek İrki’ye dayanak oldu. Nazlıaka, “Burada kız kardeşimizle konuştuğumuz mevzu aslında şiddet gören birçok bayanın, devlet tarafından sahip çıkılmadığı için kendisini ne kadar çaresiz hissettiğinin bir kere daha izdüşümü” kelamlarıyla iktidar siyasetlerini eleştirdi.

Cumhuriyet