İstanbul Tabip Odası (İTO) İdare Şurası, koronavirüs salgınıyla ilgili düzenlediği basın toplantısıyla “İstanbul için acil kapanma vaktin geldiği” vurgulayarak yedi hususla alınması gereken acil önlemleri sıraladı.
Toplantıda okunan basın açıklamasında, Sıhhat Bakanlığı’nın 9 Kasım prestijiyle 10 bin 972 kişini Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklanmasına karşı gerçek vefat sayılarının Sıhhat Bakanlığı’nın açıkladığının yaklaşık üç katı olduğu tabir edildi. Açıklamada, “En ağır bedeli ise Sıhhat Bakanı’nın daha salgının başlangıcında ‘Türkiye’nin Wuhan’ı’ olarak tanımladığı, bugün ise Wuhan’ı geride bırakmış olan İstanbul ödüyor” denildi.
AMBULANSLAR YETİŞEMİYOR
“Ambulanslar Covid-19 hastalarını taşımaya yetişemiyor, hastalar saatlerce sedyelerde bekletiliyor” denilen açıklamada, “Hastanelerde mevcut servisler yetmiyor, her gün yeni yeni Covid-19 servisleri açılıyor. Servise yatması gereken birçok hasta kâfi yatak olmadığı için acillerde tutuluyor. Ağır bakımda yatması gereken birçok hasta acillerde ya da servislerde bekletilip ağır bakım yataklarının ‘boşalması’ bekleniyor” sözleri yer aldı.
“HASTALAR YETERSİZLİK NEDENİYLE SIHHAT HİZMETİ ALAMIYOR”
Kamu hastanelerinin muhtaçlığa yanıt veremediği ve özel hastanelerin de Covid-19 hastalarını lakin fiyat karşılığında kabul ettiğine vurgu yapılan açıklamada, “Sadece Covid-19 hastaları değil, başka hastalar da servis, yatak, ağır bakım problemi yüzünden sıhhat hizmeti alamıyor. Bütünüyle İlçe Sıhhat Müdürlükleri’nin üzerine yıkılmış olan filyasyon çalışmaları hadiselerin lakin çok az bir kısmına yetişebiliyor” denildi.
7 ÖNLEM
Basın açıklamasında, “İstanbul için acil kapanma zamanı” denilerek salgının denetim altına alınabilmesi, ölümlerin durdurulabilmesi için derhal alınması gereken yedi acil önlem şöyle sıralandı:
1-İstanbul’un sıhhat altyapısının bu gidişe dayanabilmesi mümkün görünmemektedir. Başta kente giriş-çıkış kısıtlaması, en az SARS-CoV-2’nin kuluçka mühleti olan 14 güne kadar toplumsal hareketliliğin azaltılması/sokağa çıkma kısıtlaması, temel/zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak/durduracak tedbirler süratle hayata geçirilmelidir.
2-Salgınla uğraş hastanelerde değil, alanda kazanılır. Faal bir filyasyon çalışması için birinci basamak sıhhat hizmetlerindeki Aile Hekimliği-İlçe Sıhhat Müdürlüğü ikiliği kaldırılmalı, Aile Sıhhati Merkezleri süratle bölge tabanlı olarak organize edilmelidir.
3-Salgının denetim altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp yalnızca “Maske-Mesafe-Hijyen” tekerlemesiyle pandemiyle başa çıkılamaz. Yapılması gereken, Dünya Sıhhat Örgütü’nün başından beri önerdiği üzere çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak, konutta izolasyon şartlarının sağlanamadığı durumlarda lokal idarelerle de işbirliği yaparak barınma imkanları sağlamaktır.
4-Pandeminin bütün insanlığı tehdit ettiği şartlarda sıhhat piyasanın yırtıcı şartlarına terk edilemez, özel hastanelerin Covid-19 hastalarından para talep etmesine hiçbir halde göz yumulamaz. Kamu sıhhat kurumlarının gereksinime yanıt veremediği her durumda özel hastaneler Sıhhat Bakanlığı’nın denetimine geçirilmeli, yurttaşların sıhhat hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön şartsız bütünüyle parasız olmalıdır.
5-Covid-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sıhhat hizmeti gereksinimi daha fazla bekletilemez. Bölge ve nüfus özellikleri dikkate alınarak “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
6-Salgın gayreti fakat yüksek motivasyonlu ve kâfi sayıda sıhhat çalışanlarıyla kazanılabilir. Covid-19 pandemisinin oluşturduğu istihdam muhtaçlığı göz önüne alınarak KHK ile ihraç edilmiş ve ataması yapılmayan hekimler/sağlık çalışanları ivedilikle vazifeye başlatılmalı; aylardır pandemi çabası nedeniyle yorgun düşmüş sıhhat çalışanlarının çalışma şartları ve özlük hakları süratle düzeltilmelidir.
7-Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli, hemen aklın ve bilimin ışığında açık, şeffaf, muteber, toplumun bütün kesitlerinin iştirakine açık yeni bir salgın siyaseti oluşturulmalıdır.
Cumhuriyet
