Danıştay’ın, okullarda Andımız kararı tartışılmaya devam ediliyor.

Karar gazetesi muharriri Hakan Albayrak, bugünkü yazısında, tartışmalara değindi ve “’Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin amaca durmadan yürüyeceğime ant içerim.’ cümlelerinden rahatsızım mesela.” dedi.

Albayrak, “Mustafa Kemal’in açtığı yolda, gösterdiği maksada asla yürümeyeceğime ant içerim ben.” sözlerini kullandı.

Albayrak yazısında, Eski Ulusal Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in makalesinde yer alan “Herkesi vilayetle de Atatürk’ü sevmek zorunda bırakmak üzere bir mecburiyetimiz de yoktur. Zorladığınız vakit o insanları münafık edersiniz.” sözlerini de aktardı.

“KEMALİST ÖĞRENCİ ANDINA BEN DE KARŞI OLDUĞUM İÇİN…”

Albayrak yazısında şunları kaydetti:

“2013’e kadar ilkokullarda okutulan öğrenci andının yalnızca Türklükle ilgili kısımları tartışılıyor.

Mustafa Kemal’e bağlılık andı kısmının da tartışılması gerekmez mi?

AK Parti hükümeti tarafından kaldırılan ve tekrar okutulması talebi Danıştay tarafından reddedilen öğrenci andının ihyası için çırpınan Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soruyor:

‘Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızsın?’

Kemalist öğrenci andına ben de karşı olduğum için bu soruyu üzerime alınıyorum ve yanıt veriyorum:

‘Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin amaca durmadan yürüyeceğime ant içerim.’ cümlelerinden rahatsızım mesela.”

“’ATATÜRK’ÜN TAPKINIYIZ’ DİYE ULULATMAK YOL DEĞİLDİR”

“Tek partili ve Takrir-i Sükun’lu cumhuriyet (!) yolu yol değildir. Rengârenk bir toplumu tek renge indirgeme yolu yol değildir.” diyen Albayrak yazısını şöyle sürdürdü:

“Radyolarda Türk müziği çalınmasını yasaklamaya, hatta ‘Şapka İnkılabı’na karşı çıktı diye adam asmaya kadar varan zorla Batılılaştırma yolu yol değildir.

İnsanların asaletini kafataslarının biçiminde yahut damarlarında akan kanda arama yolu yol değildir.

İlahi vahye ‘Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları’ demek, kelamda Uygar Bilgiler dersinde çocuklara İslam’ın Türkleri uyuttuğu propagandasını yapmak yol değildir.

Kendi heykellerini diktirmek ve şairlere müelliflere kendini ‘Ey Samsun’da karaya çıkan ilah’, ‘Atatürk’ün tapkınıyız’, ‘Atatürk ekber!’ diye ululatmak yol değildir.

Bana nazaran değildir. Herkesin tercihi kendine… Benim yolum olamaz bu.”

Albayrak yazısını şöyle noktaladı:

“Mustafa Kemal’in açtığı yolda, gösterdiği amaca asla yürümeyeceğime ant içerim ben.

Buna hürmet gösterilmesini, en azından demokratik tolerans gösterilmesini beklerim.

Benim üzere düşünenlerin çocuklarının yakasından düşülmesini isterim.

Kemalistlerin çocukları Mustafa Kemal’in çizdiği yola ve gösterdiği gayeye mugayir bir davaya mütemadiyen bağlılık yemini etmeye zorlansa, onların güzeline sarfiyat mi?

Eski Ulusal Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 1994 yılında Türkiye Günlüğü mecmuasında yayımlanan “Bir Öteki Açıdan Atatürkçülük” başlıklı makalesinde demişti ki:

‘Atatürk’ü sevmek için bütün geçmişi ayaklar altına almak zorunda olmadığımız üzere, bu ülkede yaşayan herkesi vilayetle de Atatürk’ü sevmek zorunda bırakmak üzere bir mecburiyetimiz de yoktur. Zorladığınız vakit o insanları münafık edersiniz.’

Nokta.”

Cumhuriyet