REZERV ERİMESİ ‘NORMAL’

Dünkü sunumda öne çıkanlar şöyle:

– Ülkedeki sermaye çıkışlarını ve yılın birinci yarısı prestijiyle 20 milyar dolara yakın cari açık verildiğini belirten Uysal, “Cari açıkta yılın ikinci yarısı bu türlü devam etmeyecek, daha olumlu bir seyir görüyoruz” dedi.

– Koronavirüs periyodunda “rezervlerde dalgalanma olağan” diyen Uysal, rezervlere ait “yılın ikinci yarısından itibaren olumlu bir periyoda girmiş olduğumuzu düşünüyoruz” dedi. Fakat bu hafta piyasalarda TCMB’nin rezerv yeterliliklerine ve Türkiye’nin kur siyasetlerine yönelik tasalar satış baskısı olarak hissedilmişti. Neredeyse iki aydır 6.85 civarında yatay bir seyir izleyen dolar/TL bu hafta 7 düzeyine yanlışsız yükseldi.

– Olağanlaşma adımlarının kapsamının genişletilmesiyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığı belirtildi. Uysal, “Salgında ikinci bir dalga olmayacağı varsayımı altında iktisattaki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği varsayım ediliyor. Toparlanma suratı, olağanlaşmanın yurtiçi ve dışındaki seyrine bağlı olacak” dedi.

– Salgına bağlı önlemlerle kısa vadede tesirli olan arz taraflı ögelerin, olağanlaşma sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağını öngördüklerini anlatan Uysal, yılın ikinci yarısında talep taraflı dezenflasyonist tesirlerin daha bariz hale gelmesini beklediklerini vurguladı.

KENDİSİYLE ÇELİŞİYOR

Ekonomist Uğur Gürses, Merkez’in yılsonu enflasyon varsayımının beklentilerin altında kalmasının münasebetini “düşük faizin korunması” formunda yorumladı. “Merkez Bankası siyasetin buyruğunda. Enflasyonu değil, siyaseti gözetiyor” diyen Gürses, “Yüzde 10-11’lik enflasyon varsayımı yaparsanız faizleri artırmanız lazım. Pembe tablo çizilecek ki düşük faiz korunabilsin” dedi. Gürses, “Aslında şu deniliyor: Daha güçlü bir büyüme tablosuyla enflasyonu düşük iddia ediyoruz.” Lakin yüksek büyüme iddiası veriyorsa, enflasyonun düşük seyretmesi mümkün değil. Kendi kendisiyle çelişiyor” dedi. Özyeğin Üniversitesi öğretim vazifelisi Gizem Öztok Altınsaç ise “Türkiye’de enflasyonun temel sorunlarından biri atalet faktörü, geriye dönük fiyatlama. Bu davranış formunu kıramadığınız sürece enflasyon beklentilerini yönetemezsiniz” dedi. “Şiddetli bir toparlanma var, zira şiddetli bir kredi büyümesi var” diyen Altınsaç, şöyle devam etti: “Ticari krediler biraz yavaşladı lakin tüketici kredileri bariz artmakta. İlerleyen vadede yavaşlayacağını düşünüyorum. Hepsini topladığımızda enflasyon yaratan bir ortam var. Kur geçişkenliği, krediler ve atalet faktörüne bir de Covid-19 kaynaklı arz taraflı tesirler eklendi. Hepsi de enflasyonun aleyhine.” Altınsaç, ayrıyeten Türkiye’nin döviz muhtaçlığının devam ettiğine dikkat çekerek bu gereksinimin ve enflasyon sorununun çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhuriyet