AİHM kararına karşın tutuklu bulunan Osman Kavala’nın uzun müddet tutukluğunun hak ihlali olduğuna ait ikinci müracaatına da AYM’den ret kararı çıktı. Kavala’nın avukatları AYM’nın kararına muhalefet şerhi koyan AYM Lideri Zühtü Arslan ve AYM üyelerinin beyanlarıyla kararı eleştirdi.
Yapılan yazılı açıklamada, tutuklamanın AYM Lideri Arslan ve muhalefet şerhi koyan üyeler tarafından da hakikat bulunmadığını belirtilerek, “Başkan ve 6 üyenin suçlama ve tutuklamanın Anayasamıza, AİHS ve AİHM normlarına muhalif olduğunu net bir halde ortaya koyan görüşlerine karşın çoğunluk, aksiyondan suça ulaşmak yerine sıradan münasebetlerle hak ihlalin daima hale getirmişlerdir” dedi.
Açıklamada, Lider Arslan ve üyelerin görüşlerinin tutukluluğunu değiştirmediğini lakin çağdaş hukuk normlarının benimsenmesi açısından umut verici olduğunu belirterek, “AYM kararının muhalefet şerhinde belirtilen güçlü ve bahadır görüşlerin, Türk yargısının işleyişinde hak ettiği yeri alması en kıymetli beklentimizdir” diye vurguladı.
AYM Lideri Arslan karara muhalefet şerhinde “Somut müracaatla ilgili en kıymetli problem müracaatçının tutuklandığı siyasal yahut askerî casusluk cürmünün varlığına dar kuvvetli belirti bir yana kolay kuşkunun dahi ortaya konulamamış olmasıdır” demişti.
KAFKA’YA ATIF YAPMIŞTI
AYM üyesi Engin Yıldırım ise Franz Kafka’nın Dava romanına atıfla şunları belirtmişti:
“Kafka’nın Dava romanında Josef K. kendisin ansızın bir hukuk sarmalının ve labirentinin içinde bulmuştu: ‘Jozef K. bir hukuk devletinde yaşıyordu…’ Somut olayımızda müracaatçının neredeyse birebir olguya dayalı suçlamalarla ve kuvvetli kuşku uyandıracak değerli yeni kanıtlar ortaya konulmadan k kere tahliye edilip üç kere tutuklanması da Kafkaesk bir hukuk sarmalına benzemektedir.”
“SORUŞTURMA EVRAKLARINDA DOKÜMAN VE EMARA YER ALMAMAKTADIR”
AYM Lider Vekili Hasan Tahsin Gökcan da karar koyduğu muhalefet şerhinde şunları kaydetmişti:
“Suçlamaya mevzu olup fal tarafından elde edilmesi amaçlanan devlet sırrının hangi mevzuda, hangi kurum nezdindeki hangi gizil bilgiler olduğu ve bu bilgiler elde etmek için hangi icra hareketinde bulunulduğu konusunda tutuklama kararı yahut öbür soruşturma dokümanlarında rastgele bir tez, bilgi, evrak yahut emare yer almamaktadır.”
“SUÇA İŞTİRAK İSNADININ BULUNMASI GEREKİR”
“Bu biçimdeki yaklaşımlarla bireylerin kendi toplumları yahut diğer toplumlar üzerindeki sosyolojik, antropolojik, tıbbi yahut hukukî alanlardaki bilimsel yahut kültürel çalışmaları hakkında da toplumun hudut uçlarının araştırıldığı ve toplumsal-kültürel sırların yabancılarla paylaşıldığı üzere sanatlarda bulunulması mümkün olabilir. Bu türlü bir yaklaşımla suçlanamayacak kimse kalmayacağı üzere bu mantık benimsendiğinde, kelam konusu sivil toplum faaliyetlerine katılanlar hakkında da suça iştirak isnadında bulunulması gerekir.”
Cumhuriyet
