AFPPınar Gültekin cinayetini protesto eden bayanlar Türkiye’nin birçok vilayetinde protesto gösterisi düzenleyip İstanbul Mukavelesi’nin uygulanması daveti yaptı.
Muğla’da eski erkek arkadaşı olduğu belirtilen Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin için siyasetçiler, sanatkarlar, bayan hakları savunucuları ve toplumsal medya fenomenleri dahil çok sayıda kişi reaksiyon bildirileri paylaştı.
Bildirilerin birçoğu Türkiye’de bayan hakları ve bayanların korunmasına yönelik siyasetlerin yetersizliğinden şikayetçi olurken kimileri da erkeklerin ve bayanların şiddet karşısında nasıl bir hal almaları gerektiğini içeren tavsiyelerden oluşuyordu.
Bilhassa toplumsal medyada çok sayıda takipçisi olan ünlü isimlerin verdikleri bildirilerin kimileri dayanak görürken kimileri da reaksiyon çekti.
Bu tartışmalar, bayana yönelik şiddet bahislerinde, faili ve mağduru rencide etmeden nasıl bir lisan kullanılması gerektiği konusunu da gündeme getirdi.
BBC Türkçe’ye konuşan Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Lideri Gülsüm Kav da nasıl bir lisan kullanılması gerektiği ve bayan cinayetlerine reaksiyonun nasıl lisana getirilmesi gerektiğini sorusuna “Kadın, erkek fark etmez, akıl vermek yerine emek vermeliler” cevabını verdi.
Kav, “Emek verenlerin yanında olsunlar, akıl vermesinler, olağan ki tekliflere açığız herkesin kendisini söz etme hakkı var. Lakin ne yapmamız gerektiğinin söylenmesini beklemiyoruz. Buna hiçbir formda muhtaçlığımız yok. Ne yapmamız gerektiğinin söylenmesine karşı bir çaba yürütüyoruz, bu canı kıymetine bir mücadele” dedi.
Dün bir cani tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğimiz #PınarGültekin’in acısı bizleri kedere boğdu. Kadına karşı işlenen tüm suçları lanetliyorum.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 22, 2020
Erdoğan: Bayana karşı tüm hataları lanetliyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz’da Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili Twitter hesabından paylaştığı iletilerde şunları söyledi:
“Dün bir cani tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğimiz #PınarGültekin’in acısı bizleri üzüntüye boğdu. Bayana karşı işlenen tüm kabahatleri lanetliyorum.
“Bu canilerin ve işledikleri bu rezil cinayetlerin bizim medeniyetimizde de anlayışımızda da yaşantımızda da tek bir kum tanesi kadar yeri ve mazereti yoktur, olamaz. Daima birlikte bu şiddete karşı duracak, bunları millet olarak yeneceğiz.
“Pınar Gültekin’i katleden caninin hak ettiği en ağır cezayı alacağından kuşkum yoktur. Davanın şahsen takipçisi olacak, bir daha asla yaşamak istemediğimiz bayana şiddetin son bulması için Türkiye Cumhuriyeti Devlet olarak ne gerekiyorsa yapacağız. Pınar Gültekin’e rahmet, kederli ailesine, arkadaşlarına, sevenlerine sabır diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayı başında ise, bayan hakları savunucularının uygulanması davetinde bulunduğu İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili olarak “Çalışıp gözden geçirin, halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması tarafındaysa buna nazaran bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” demişti.
Toplumsal medyadaki bayana şiddet tartışmalarında Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da 21 Temmuz’da Gültekin cinayetiyle ilgili davaya müdahil olacaklarını belirttiği bir tweet attı.
Selçuk, “Muğla’da katledilen Pınar Gültekin kızımızın acısı yüreğimizi yaktı, bir canımıza daha kıyıldı. Davaya müdahil olarak katilin en ağır cezayı alması için tüzel sürecin yakın takipçisi olacağız” dedi.
Muğla’da katledilen Pınar Gültekin kızımızın acısı yüreğimizi yaktı; bir canımıza daha kıyıldı.
Davaya müdahil olarak katilin en ağır cezayı alması için hukuki sürecin yakın takipçisi olacağız.
— Zehra Zümrüt Selçuk (@ZehraZumrutS) July 21, 2020
Hem Selçuk’a hem de Erdoğan’a toplumsal medyadan bildirilerine karşılık olarak “İstanbul Mukavelesi’nin uygulanması” karşılıkları geldi.
Bayan Cinayetleri Platformu Lideri Gülsüm Kav: İstanbul Kontratı uygulansın
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Gülsüm Kav, her çeşit toplumsal yapıdan gelen kesitlerin bayana şiddetle çabayı sahiplenmelerini olumlu bulduğunu belirtti ancak iktidardakilerin ‘taziye bildirisi yayınlamanın yanı sıra sıkıntılara tahlil bulmaları gerektiğini’ söyledi.
Kav şu yorumu yaptı:
“Üzülmesinler, İstanbul Mukavelesi’ni uygulasınlar şayet mukaveleyi uygulasalardı üzülmeyeceklerdi aslında.”
“Üzülme bildirilerine bayanlar için uğraşanların hakkı var, Pınar’ın yakınlarının, arkadaşlarının, ailesinin hakkı var. Bizim bayanların hepsinin hakkı var lakin o koltuklarda oturanların taziye iletileri yayımlamalarına artık tahammülümüz yok. Onların sorunu çözme misyonu var.”
Aile Bakanı Selçuk’un bildirisinde ‘kızımız’ sözünü kullanması da hukuk ile merhamet münasebetini bir ortaya getirdiği gerekçesiyle toplumsal medyada kimi kullanıcılar tarafından eleştirilmişti.
Gülsüm Sav, “Herkes kendi alışkanlıklarıyla, kendi lisanlarıyla nasıl istiyorlarsa o denli desinler. Muhafazakârlar da bu sıkıntıya sahip çıkmak durumundadırlar” dedi ve şöyle devam etti:
Ünlü isimlerin Twitter ve öbür toplumsal medya platformlarındaki iletileriyle ilgili de Kav, “Sanatçı arkadaşlarımız sahiplenmek istiyorlarsa tahlilde, emekleri, katkıları olmalı, akıl vermesinler, katkı versinler” dedi.
Kav, “Tarkan bile ‘Yanınızdayım’ diye takviye iletisi yayımladı. O bile olumlu örnektir harekete gelemese bile. Olumlu örnek teşkil eden sanatçı arkadaşlarımızdan Kalben ve Şevval Sam hareketlerimize gelip örgütlenmeye dayanak veriyor” diye konuştu ve ekledi:
“Bu çabayı yalnızca ‘dilsel’ bir çaba olarak görmüyorum. Fizikî olarak, duruşma salonundan, aksiyonuna, yazısına raporlamaya kadar her türlü emeğin verilmesi gerektiğini düşünenler olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Natürel cinsiyetçi bir lisan de bunun göstergesi lakin daha yapısal bir şey, temelde bir sürü şeyle uğraşmalıyız biz.”
Cumhuriyet
