Covid-19 salgınının başından beri Sıhhat Bakanlığı’nın uyguladığı yanlış siyasetleri eleştiren, vefat ve olay sayılarının saklandığını ve teşhis ile tedavi prosedürlerinin tarzına uygun yapılmadığını belirten TTB, yeni bir açıklama yayınladı. TTB’nin kelam konusu açıklamasında bu defa teşhis ve tedavi prosedürlerine değinildi.
COVID-19 enfeksiyonunda teşhis koymak için önerilen en kıymetli prosedürün PCR testi olduğu belirtilen açıklamada, “Salgının birinci günlerine nazaran test sayıları arttırılmış fakat şimdi istenen sayıya ulaştırılamamıştır. Salgınla aktif uğraş için test kapasitesinin arttırılması ve testlere erişimin kolaylaştırılması gerekirken uygulanan algoritmalarla vatandaşların test yaptırabilmesi zorlaştırılmış ve yeni kısıtlamalar getirilmiştir. Böylelikle kamu sıhhat kurumlarında test yaptıramayan vatandaşlar mecburî olarak özel sıhhat kuruluşlarına yönel(til)miştir. Pandemi idaresinde olmazsa olmaz olan yaygın test önerisi bakanlık tarafından uygulanmadığı üzere tüm hastanelerde fiyatsız olması gereken testlere özel hastaneler için fiyat belirlenmiş lakin uygulamada belirlenen fiyatın üzerinde bir fiyat alınarak ile vatandaş daha da mağdur edilmiştir. Vatandaşın mağduriyeti yalnızca PCR testi için verdiği ekstra fiyat ile de bitmemektedir. Özel hastanelerde testi müspet çıkan hastadan “muayene katkı payı”, ağır bakım hastalarından ise data girişleri farklı girilerek para talep edilmesi bu mağduriyetleri arttırmaktadır” denildi.
Açıklamanın devamında şu sözler kullanıldı:
“COVID-19 olaylarındaki artış sonucu kamu hastanelerinde yer bulamayan, kalabalık ortama girme kaygısı yaşayan vatandaşın bilhassa büyük kentlerdeki özel hastanelere yönel(til)mesi sonucu özel hastanelere olan talep giderek artmaktadır.”
FIRSATÇI PROSEDÜRLER
“COVID-19 kuşkusu olan vatandaşların özel hastanelerde test yaptırmak istediklerinde Sıhhat Bakanlığı’nın belirlediği fiyatın üzerinde fiyat ödedikleri artık herkes tarafından bilinmektedir. Eylül ayından itibaren olay sayısının artması ile birlikte özel hastaneler, COVID-19 hastalığıyla gayrette yine hasta bakmaya başlamıştır. Özel hastanelerde virüs kuşkusu ile PCR testi yaptıran vatandaşların test sonucu müspet çıkması durumunda koronavirüs tedavisine başlanılması halinde muayene iştirak hissesi ve ek fiyat ödenmemesi Sıhhat Bakanlığı genelgelerinde yer almasına karşın PCR testi olumlu çıksa dahi hastadan muayene katkı hissesi ve test fiyatı talep edilmektedir. PCR incelemesi ve “muayene ücreti” birlikte alınıyor diyerek fırsatçı formüller ile genelgeyi uyguladıklarını sav etmektedirler. Hastanın yatışı gerekmesi halinde ise hastaların ağır bakıma yatırılmadan servislerde tedavi edildiği ve data girişleri farklı girilerek fiyat talep edildiği bilinmektedir.”
“TEST, KİT, İLAÇ VE EKİPMANLAR FİYATSIZ OLMALI”
“13.4.2020 tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile hastanın uyruğuna, toplumsal teminatı olup olmadığına ve numunenin özel hastaneden yahut kamu hastanesinden gönderilmiş olmasına bakılmaksızın “test, kit, ilaç ve ekipmandan fiyat alınmaması gerektiği” belirtilmesine karşın, 9.5.2020 tarih ve 31122 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Toplumsal Güvenlik Kurumu Sıhhat Uygulama Bildiriminde Değişiklik Yapılmasına Dair Bildirimin 5. hususunda; ‘COVID-19 testleri tanımlanmış ve testlerin fiyat tarifesi belirlenmiş, Ek-2B hizmet başı süreç puan listesine eklenen COVID-19 testleri pandemi müddetince tüm branşlar tarafından istenilmesi halinde test fiyatlarının SGK tarafından karşılanacağı’ belirtilmiştir.”
“Sağlık Uygulama Tebliği’nde 9.4.2020 tarihli ve 31094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik bildirisi ile acil hal tarifi; ‘Pandemi mühletince pandemi olgularına yönelik teşhis ve tedavileri kapsamaktadır. Bu nedenle sağlanan sıhhat hizmetleri acil sıhhat hizmeti olarak kabul edilir’ biçiminde değiştirilmiştir. Bu bağlamda genel sıhhat sigortası hak sahiplerinin tedavi masrafları ile genel sıhhat sigortası tescili olmakla birlikte prim ödeme gün sayısının yetersiz olması yahut prim borcu bulunması nedeniyle sıhhat hizmeti alamayanların coronavirüs tedavisine ait masraflar acil hal kapsamında Toplumsal Güvenlik Kurumu’na fatura edilmelidir. Pandemi sona ermediğine nazaran genel sıhhat sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu şahıslar için istenen COVID-19 testlerinin fiyatı kurumla kontratlı tüm sıhhat kuruluşlarına SGK tarafından ödenmesi gerektiğinden şahıslardan rastgele bir süreç ismi altında fiyat alınması yasal olmamasına karşın ve COVID-19 testlerinin fiyatı tüm kamu sıhhat tesisleri ve özel sıhhat kuruluşlarına esasen SGK tarafından ödenmekte ya da ödenmesi gerekmesine karşın, özel sıhhat kuruluşlarına başvuran vatandaşlardan gerek test için gerekse de ağır bakım fiyatı ismi altında ödeme alınmaktadır.”
“Sağlık Bakanlığı, pandemi sürecini yönetememekte ve denetleme de dahil olmak üzere sorumluluklarını yerine getirmemektedir. COVID-19 teşhis testlerinin piyasanın insafına bırakılması, denetlenmemesi sonucu birçok laboratuvar ve sıhhat kuruluşu COVID-19 test süreçlerini gelir kapısı haline getirerek denetimsiz ve uygunsuz süreç yapmaktadır. Bu uygulamalar nedeniyle toplumun büyük bir çoğunluğu testlere ulaşamamakta, tedavi alamamakta ya da kalabalık kamu hastanelerinde kuyrukta beklemektedirler. Sıhhatte eşitlik prensibini çiğneyen, COVID-19 testlerini ve tedavilerini piyasanın insafına terk eden bu siyasetler kabul edilemez.”
Bu nedenle;
Cumhuriyet
