İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZENERJİ ve İZELMAN şirketlerinde çalışan 15 kişi, İzmir Valiliği’nin talimatıyla ‘güvenlik soruşturması’ münasebet gösterilerek işten çıkarıldı. İşten çıkartılan personeller ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Konseyi (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Becerikli Polat, “Güvenlik soruşturması münasebet gösterilerek, kamu yönetimleri için çalışan emekçilerin işlerine son veriliyor. Masumiyet karinesine ters hareket eden AKP iktidarı, cürmün kişiselliği prensibini ihlal ediyor. İnsanların ayrımcılığa ve keyfi uygulamalara maruz bırakılarak ekmeğinden edilip, çalışma hakları gasp ediliyor. Üstelik tüm bunlar işten çıkarmanın yasak olduğu pandemi periyodunda yaşanıyor” dedi.
CHP’li Polat ayrıyeten, bütün insanlık kıymetlerini ayaklar altına alan, yalnızca kendisini ve yakın etrafını refaha kavuşturan bu sömürü sisteminin CHP iktidarında değişeceğini belirtti.
“MASUMİYET KARİNESİNE TERS HAREKET EDİLİYOR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ ve İZELMAN şirketlerinde birtakım çalışanların, Vali’nin başkanlığında toplanan bir heyetin teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile kamu misyonundan çıkartıldığını belirten Polat, “Devlet memurları için aranan şartların taşeronlarda çalıştırılan çalışanlara uygulanması kuralı, hayatımıza bir Kanun Kararında Kararname ile girmişti. İnanılmaz hal kapsamında alınan önlemin olağanlaşması, hukuka alışılmamış olsa da maalesef ülkemizde sık karşılaştığımız bir durum. Güvenlik soruşturması münasebet gösterilerek, kamu yönetimleri için çalışan personellerin işlerine son veriliyor. Masumiyet karinesine karşıt hareket eden AKP iktidarı, hatanın kişiselliği unsurunu ihlal ediyor. Beşerler ayrımcılığa ve keyfi uygulamalara maruz bırakılarak ekmeğinden edilip, çalışma hakları gasp ediliyor. Üstelik tüm bunlar işten çıkarmanın yasak olduğu pandemi devrinde yaşanıyor” diye konuştu.
“AYM İPTAL ETMİŞTİ”
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla misyonlu ünitelerin ferdî bilgilere ulaşmasını öngören kuralın iptaline karar verdiğini hatırlatan Polat, “Anayasamızda ‘Kişisel bilgiler, fakat kanunda öngörülen hallerde yahut kişinin açık isteğiyle işlenebilir. Ferdî bilgilerin korunmasına ait temel ve metotlar kanunla düzenlenir.’ denilerek şahsî dataların korunması, özel hayata hürmet gösterilmesini isteme hakkı kapsamında teminata alınmıştır. Şahsî bilgilerin korunmasını isteme hakkı, insan onurunun korunması ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimidir. Hukuk devletinde yasal düzenlemelerin rastgele bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve objektif olması, ayrıyeten kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı hami tedbir içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler türel güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur” tabirlerini kullandı.
“BU SÖMÜRÜ TERTİBİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ!”
İktidarın hukuku yok sayan keyfi uygulamalarının adalet hissini zedelediğini söyleyen Polat, “Adalete inancı kalmayan insanların kendini inançta hissetmesi de geleceğe umutla bakması da mümkün değildir. İktidar yürüyüşümüzü tamamladığımızda, bütün insanlık kıymetlerini ayaklar altına alan, yalnızca kendisini ve yakın etrafını refaha kavuşturan bu sömürü nizamını değiştireceğiz” dedi.
Cumhuriyet
