20. Ulusal Eğitim Şûrası’nı kıymetlendiren Eğitim İş Sendikası’nca “Alınan tavsiye kararlarına baktığımızda, Şûra ’nın eğitimin ve eğitim işçilerinin meselelerine tahlil getirmediğini, öğrenci ve velilerin beklentilerini karşılamadığı üzere okulöncesi eğitimin tarikat ve cemaatlerin art bahçesine dönüştürülme hedefi taşıdığını görmekteyiz” denildi.

“Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği” başlığı altında alınan kararların birçoklarının muğlak, bariz olmayan, amacı tanım etmeyen unsurlardan oluştuğuna dikkat çekilen açıklama şöyle:

– “Özellikle okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılmasıyla ilgili tekliflerde tam bir karmaşa göze çarpmaktadır. Örneğin 3. unsurda ‘gezici öğretmen sınıfı, gezici sınıf, taşıma merkezi anasınıfı’, 15. hususta ‘gezici RAM’, 40. hususta ‘okula has esnek bütçe’, 105. hususta ‘mentorluk programları’ ve 111. hususta ‘eğitimlerin akreditasyonu’ üzere ne manaya geldiği aşikâr olmayan birçok ibare şûra kararlarına yansımış görünmektedir.

– Hiçbir unsurda teneffüs müddetlerinin uzatılması, ödevlerin temel eğitimde ortadan kaldırılması ve ortaöğretimde de azaltılması, yarışmacı eğitim sisteminin sonlandırılması ve öğrencilerin başarılarına nazaran değil yeterlilik alanlarına yönelik bir eğitim almaları, sınıf mevcutlarının azaltılması, ikili eğitimin sonlandırılması gerekliliği vurgulanmamıştır.

– ‘5 yaş okullaşma oranının kısa vadede yüzde 100’e ulaştırılması için gerekli fiziki, beşeri ve mali imkanlar sağlanmalıdır. Ayrıyeten 3-4 yaş için de eğitime erişim imkânları artırılmalıdır’ formundaki 1. hususta 5 yaşla ilgili bir vakit planı yoktur. Gaye sadece 5 yaş olmamalı 3-6 yaş ortasında fiyatsız yüzde 100 eğitim hedeflenmelidir.

Bilimden habersiz

– 25. unsurda ‘Rehberlik ve ruhsal müracaat hizmetleri ulusal kültürümüz, medeniyetimiz ve kozmik pahalar dikkate alınarak yürütülmelidir’ denilerek bir tavsiye kararı alınmıştır. Şûra nın tamamına hâkim eğitim bilimler unsurlarından habersiz olan anlayış burada da başını kaldırmıştır. 4+4+4 eğitim sistemine geçildiğinde ortaokullardaki rehberlik dersleri din derslerine yer açmak gayesiyle kaldırılmıştır.

– 37. unsurda ‘Tüm eğitim kademelerinde, coğrafyaya uygun, eğitimi destekleyici oyun alanı ile okul bahçeleri oluşturulmalıdır. Fizikî aktiviteyi artırmak hedefiyle tüm çocukları kapsayıcı spor alanları oluşturulmalı ve bu alanda kullanılacak materyaller sağlanmalıdır’ denilmektedir. Bu son derece gerçek kararın arkasında birtakım imkânsızlıklar kapalıdır. Bilhassa büyük kentlerin merkezlerinde okul yapılacak arsa bulunamamaktadır.

ÇOCUK PERSONELLİĞİ YASALLAŞTIRILIYOR

– 42. hususta ‘Çocuk personelliği, mevsimlik tarım personelliği, göçmenlik üzere nedenlerle yaşanan devamsızlık ve okul terki sıkıntılarının tahliline yönelik önlemler geliştirilmelidir’ denilmekte lakin bu önlemlerin ne olduğu lisana getirilmemektedir. Husus, bu haliyle çocuk personelliği yasallaştırmaktadır.

– 47. hususta ‘Kırsal alandaki çocuklar başta olmak üzere öğrencilerin kültürel gelişimleri için tiyatro, stant, müze gezisi ve gibisi kültürel faaliyetler kapsamında etkinlikler yapılmalı, gezici tiyatro, stant vb. fiyatsız olarak düzenlenmelidir’ denilmekte fakat çocuklara başta sanat özelde de tiyatro eğitimi verilmesiyle ilgili rastgele bir karara rastlanmamaktadır.

– 54.maddede ‘okullarda bulunan kütüphanelerin içeriklerinin zenginleştirilmesinden’ kelam edilmektedir. Meğer 2020 TÜİK datalarına nazaran 32 bin 158 eğitim kurumunun kütüphanesi var ancak 24 bin 950 okulda hiç kütüphane yok. Doğal olarak zenginleştirilmesi için öncelikle okullarımızda kütüphane olması gerekir.

– 118. hususta öğretmenlerin ödüllendirilmesinin data tabanlı olmasından bahsedilmektedir. Hem ödüllendirmenin hem de data tabanlı olmanın ne manaya geldiği izaha muhtaçtır.”

Cumhuriyet